Anbean
Dialectics of the Cycle
Dördüncü ayın bilmem birkaç günleri… Mesela dördüncü ayın on dördü, on beşi, on altısı, on yedisi, on sekizi, en çokta on dokuzu ve en sorular silsilesi yirmi ikisi sonrasın da ise meçhuller dünyasında belki özgür benim dünyamda ise kayıpta. Bütünün içinde “bazı şeylerin yoklukları, varlıklarını daha çok hatırlatır” hissinin derinlerde ve döngüde gelene yaklaşıyor, gidene uzaklaşıyorum. Dördüncü ayın bildiğim bu birkaç günlerinin içinde ise sekizi ters edip sineme sonsuzluğa çekiliyorum…
Eser Sinema-Beden ilişkisini dansçı bir perspektifle görüntü algısına bedeni eklemleyerek, düzlem üzerinde ve yörüngeler arasındaki enerji akışı ile dengeyi bulmayı, seyirci ve seyir ettirenin arasındaki süreci inceleyip mekan ve zaman hafızasını bir eserde oluşturmayı nefes eder.
Eight
“ Bazı şeylerin yoklukları,Varlıklarını daha çok hatırlatır.”
Yolda yürürken bir anda durdu, düşündüğü ve hissettikleri birbiri ile anlaşmazlık içindeyken hatırladı o sokağı. Geriye dönmek için bir çok sebebi varken o anki gerçekliğin distopyasına karşılık yolun ilerisine uzama yöneldi, bu biçim ise geçmiş ve gelecek arasında bir hale verildi. Biçim bir ayna yansımasıydı ve hep sonsuz olandı, hal ise hareketti ve dürtüsel olandı. Adımların aksiyon ve reaksiyonu alışagelmiş tekrardan çıkarak dansa dönüştü. Sayılar karşılarında sayıları bulup enine şekillendiler ve ezber bozuldu “3” “8” oldu, enine sonsuzluğa dönüştü.
Bu eser karmada her şeyin karşılık bulduğuna inanan ve inancının peşinde adım atanların hikayesidir.